Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Ayı İni Efsanesi - Batı Trakya Efsaneleri

| Perşembe, Ekim 23
"Ben küçük iken... 6 yaşında bir kız iken... Tarlaya gidiyorduk, çapaya... Orda İni" denen bir yer vardı... Bir gün oraya götürdüler beni... İçeriye girdik... Dediler ki
"-Buraya evliya gelmiş." Bak-tım, başını dayadığı taşta izi kalmış... Parmakları olduğu gibi bezbelli... Bastığı yere ayaklan batmış... Ayak izleri taşta bezbelli... ben böyle belledim...

Daha sonraları, büyüdüğüm zaman, soruşturdum... Hikayesini sordum. Anlattılar bana... Dediler ki:
"-Bizim köye eskiden biri gelmiş atıylan... Evliya imiş... İstemiş ki ona ev yapsınlar...

Ufacık, yatacak bir yer versinler... Dileğini kabul etmemiş köylüler... Bu yetmezmiş gibi kovalamışlar da evliyayı... O da oraya gitmiş... Ayı İni'ne... Geceyi orada geçirmiş.

Sabalaym uyanmış... Atım çekmiş yandaki mağaradan... Atını orada bırakmış... Bugün atın bastığı yerler halen belli... İzleri halen belirgin... Orada... Yandaki mağarada...
Oradan, atına binmiş, köye inmiş... Köyden geçerkeydin demiş ki:
"-Bu köy yüz hanedir. Yüzbir demesin" Ona ev yapmadıkları için... Kabul etmedikleri için

Bu ilenci ettikten sonra Garkova'dan Kaya ovası'na, ordan da Büyük Dere'ye inmiş... Şimdi bile geçtiği yerlerde atın bıraktığı ayak izleri silinmemiş. Olduğu gibi duruyor. Ve ordan Şahin'e gitmiş... Şahin'liler, onu kabul etmişler. Ağartamışlar.. İstediğini yapmışlar... Ve o evliya orda kalmış.. Orda yaşamış.

Orda öldükten sonra Evliya, hayatta iken orda n'aptıysa yapmış, ne yaptığını ben de bilmiyorum. Öldükten sonra şimdi yakma kadar, belki yüz sene, belki yüzelli sene geçmiş geceleri kandi yanıyormuş. Tekkede. Tekkenin yanında da çeşme varmış... Geceleri kalkıyormuş, bir eline ibriği diğer eline kandilini alıp suya gidiyormuş... Abdest almaya gidiyormuş.

Karşıdan, Şahin'den gözlüyorlarmış onu... Fakat bir gece kaybolmuş... Deniliyor ki, o zaman ölmüş işte... Ne zaman ki kandil yanmaz olmuş, o zaman oraya gitmişler... Orada onu ölü bulmuşlar. Yıkanmış hazırlanmış vaziyette.. Onu üçler, kırklar, ye-diler hazırlamışlar... Kabr-i Şerif... Onu arkadaşları tımar etmîş, hazırlamışlar cesedini besbelli...

O zamandan beri her gün, her asam Şahinliler oraya gider, ibrikleri suylan doldururlar... Sabalaym bakarlar, ibrikler boşalmış... Birileri abdest aknış... Fakat abdest alan ölünün kendisi değildir... Onu ziyarete gelen arkadaşları, üçler, kırklar, yediler'dir. Ölüler kalkmaz, abdest almaz... Olsun Evliya... Dünyadan göçtümüydü herşey biter.

Yüz seneden fazla zaman geçmiş, üç defa devir, devr-i dünya olduktan sonra ancak köyümüz yüzelli hane oldu... Şimdi yeni evler yapılıyor... Ben hatırlıyorum, beş sene önce köyümüz yüz hane idi.. Şimdi bina yaptılar... Çoğaldılar... Geliştiler... Haral vakit geldi... İlenç bitti."


Derleme Yeri: Demircik-Iskeçe
Kişi: Safiye Hasan, yaşı 64
Konusu: Efsane

0 okur dedi ki:

Yorum Gönder