Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Tarsus Çatalburun Av Köpekleri Satın Alma Bilgilendirme

| Cumartesi, Nisan 25
http://www.tarsuscatalburun.net/
Tarsus'a yöresinde yetiştirilen ve burunlarının ayrıklığından dolayı Çatalburun olarak adlandırılan Tarsus Çatalburun av köpeklerini daha önceden hiç duymuşmuydunuz. Avcıların bir numaralı yardımcısı olan Catalburun hakkında bilgi edinmek ve bu köpeklerden edinmek isterseniz tarsuscatalburun.net adresini ziyaret edebilirsiniz.
http://www.tarsuscatalburun.net/
Sitede çatal burunlar hakkında bilginin yanında catalburunların resimlerini galeride görebilir. birebir iletişime geçebilirsiniz uygun fiyatlarla satılan catalburun yavruları konusunda ayrıca satış sonrasında da yadımcı olunmakta
http://www.tarsuscatalburun.net/
Catalburun av köpekleri Tarsus yöresine özgüdür. Catalburun av köpeği ırkının tüm özelliklerini sadece bu bölgedeki köpeklerde bulabilirsiniz.
Tarsus Çatalburun Av köpeği ayrıca iyi bir bekci köpeğidir ve çocuklarla kurduğu iletişim nedeniyle ev köpeği olarak da satın alabilirsiniz.

İstanbul Semt Adları

|


Dünyanın en eski şehirlerinden biridir Tarihin her döneminde İstanbul medeniyetin yükseldiği şehir olmuş ve bu özelliği nedeniylede bir çok defa kuşatılmıştır. Roma imparatorluğunun doğudaki kapısı olan İstanbul hala günümüzde rüya şehir olma özelliğini korumaktadır. Taşı toprağı altın denilen İstanbul'da geçekten taşında toprağında altın var mı bilinmez ama nereye kazma vurulsa geçmişin mirası insanlık tarihine ışık tutacak olan tarihi eserler gün ışığına çıkmakta İstanbul 1453 yılında Osmanlı hakimiyetine geçti ve yüzyıllarca Osmanlıya başkentlik yaptı 1923 yılından bu günede Türkiye'nin en gözde şehri olmayı sürdürüyor.

İstanbul'un kendisi kadar semtleri de ünlüdür. ve bir çok semti hayatında bir kez istanbul'a gitmemiş orada bulunmamış insanlarca da bilinmekte peki İstanbul'un bu ünlü semtlerinin adları nereden gelmekte

BEBEK
Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor. Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması.

AŞİYAN
Kuş yuvası. Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret'in burada bulunan, Farsçada kuş yuvası anlamına gelen 'Aşiyan' isimli evinden alıyor. Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor.

VELİEFENDİ
Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi'yle anılıyor.

BEYAZIT
Sultan II. Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.

AKSARAY
Fatih'in sadrazamı Ishak Paşa, Iç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler

BEYOĞLU
Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, Islamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse, 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.

BAKIRKÖY
Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince 'Makriköy' adını aldı. 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı

BOSTANCI
Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor.

ÇEMBERLİTAŞ
Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi.

ÇENGELKÖY
Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor.

GALATA
Gala, Rumca da "süt" anlamına geliyor. Bir rivayete göre Galata'nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi. Başka bir görüşe göre ise Italyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesi düşünülerek bu isim verildi.

EMİNÖNÜ
Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi 'Emin'lere aitti. Semt, adını burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alıyor.

ÜSKÜDAR
Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü.

TAKSİM
Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı.

TAHTAKALE
Sözlük anlamı 'kale altı' olan Taht-el-kale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.

ŞAŞKINBAKKAL
Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkânı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması yaptılar. Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı.
ŞİŞLİ
Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve 'Şişçilerin Konağı'nın zamanla değişikliğe uğrayarak 'Şişlilerin Konağı' hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.
SÜTLÜCE
Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu.
AHIRKAPI
Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi.

Alangova, Alan-hoa

| Cuma, Nisan 24
Börtecine soyundan Minekli'nin oglu Yıldız Han'ın iki çocuğu olmuş, bunlar kendisinden önce ölmüs. Buyuk oğlu(Dubun) adında bir erkek, ikincisi de (Alangova) adında bir kız bırakmış.
Yıldız Han bunları evlendirmiş, (Bilgutay), (Bekcitay) adında iki erkek çocukları olmuş. Çok geçmeden Alangova'nın kocası ölmüş, dul kalmış, kendisini Han'lar istemiş ise de varmamiş.
Alangova'nın gebe kalışı:
Alangova bir gece sarayında yatarken, seher vakti uyanıp bacadan odaya nurlu bir gölgenin indiğini, bu gölgeden beyaz yüzlü, şehla gözlü bir adamın çıktığını gördü. Yanında yatan kadınları uyandırmak için haykırmak istedi, fakat dili tutulduğundan bir türlü sesi cıkmadı. Kalkmaya çalıştı, elinin ayağinin kuvveti kesilmiş olduğundan kıpırdanamadı. Aklı yerinde olduğu için herşeyi görüyor, biliyordu.
Adam yavaş yavaş yatağa girdi. Sonra yine bacadan çıktı, gitti. Alangova: (Bunu söylesem kimse inanmaz.) diye olanı biteni gizli tuttu. Adam beş altı gecede bir gelmeye başladı. Alangova ilk geceden gebe kalmıştı. Dört beş ay geçince iş anlaşıldı. Kardeşleri gebeliğinin nedenini sordular. O da ne olmuşsa anlattı ve: (Bana eş lazım olsa bir kocaya varırım. Her ne kadar kadın isem de, bir çokları beni padişah edinmek için istemişti. Kendimi bunca ilimi, iki oğlumu halk içinde rüsva edecek bir hali asla caiz görmem. Birkaç gece evimin etrafında saklanırsanız Allah beni mahcup bırakmaz) dedi.
Herkes Alangova'nın sözüne inandı. Üç kisi evin etrafında nöbet beklediler.
Birkac gün sonra gökten seher vakti nurlu bir şeyin indiğini, Alangova'nın bacasından içeri girdiğini, bir zaman sonra cıktığını gördüler. Böylece Alangova'nın sözünün doğruluğuna inandılar.

efsanemit.com olarak url değişmiştir

|
İnsana Dair efsaneler dedik ve Dunbuguninsan.blogspot adresinden blogger de sizlerle efsaneleri paylaşmaya başladık. şimdi artık yeni bir adresimiz bulunmakta efsanemit.com blogumuza eski adresden ulaşabileceğiniz gibi yeni adresimizden de rahatlıkla ulaşabileceksiniz blogger'ın ücretsiz hostinginden yararlanmaya devam edeceğiz ileride daha farklı projelerle sizlerle olacağız ama şimdilik bir süre gerek özel gerekse iş hayatım (eğitim) nedeniyle sık sık güncelleme yapamayacağımı da siz efsane severlere bildirmek isterim.

Efsaneler blogumuzun yeni domain adını isimtescil.net adresinden aldık hemde uygun bir fiyatla tavsiye ederim blogun yönlendirmesi ise bloggerlar için oluşturulmuş bulunan dinamik DNS yönetim panelinden kolayca yapılabiliyor ve çabucak sonuç alabilirsiniz.



Efsaneler ve Beklentiler

| Salı, Nisan 21
Adı üstünde insana dair efsaneler destanlar bulunmakta blogumuzda özelliklede yaşadığımız çoğrafya ile ilgili efsaneler

Herhangi bir bölgede geçen Efsanenin bir çok varyantı olabiliyor. aynı isim altında farklı anlatımlar veya benzer konunun farklı bölgelerde geçmesi

Efsane konusunda Blogumuz genelde okullu gençlerin ödevlerini yapmak için önemli bir başvuru kaynağı şeklinde kimilerinin teşekkürünü alırken kimilerinden de iğrenç beğenmedim kötü gibi eleştiriler alıyoruz kimileri okul kitaplarında daha farklı olduğunu söylüyor öğretmeninin beğenmediğinden yakınıyor

Öncelikle şu bilinmelidir ki bizlerin efsaneleri kafamıza göre yazma lüksümüz bulunmamakta Türk efsane yazarlarlığında önder hatta bu konuda en önemli kaynak olma özelliği taşıyan yazarlardan alıntılar yaptığımız gibi devletimizin resmi sitesinden de hem türkiye hemde Türk dünyası ile ilgili Efsaneler için alıntılar bulunmakta ve hepsinden önemlisi Türk kültürünü araştırma işini kendine görev edinmiş bu konuda bir çok çalışmalar yapmış bilinmeyen bir çok kültür ögesini günyüzüne çıkarmış Türkoloji kürsülerinden de yararlandık

şimdi tüm bunlara rağmen blogumuzda bulunan efsane , destan, ve benzeri anlatıları biz kaleme almamışken ve okul kitabındaki ile aynı olmadığı için yada aradığı efsaneyi bulamamış ama benzeri bir efsaneye ulaşmış kişinin bu bloga veya başka sitelerde ki efsanelere destanlara kötü iğrenç ve benzeri bir yakıştırma yapmaya ne kadar hakkı bulunmaktadır.

Öğretmenlere de bir çift söz etmek gerekirse madem kitapda bulunuyor. neden aynı efsaneyi araştırmalarını söylüyorsunuz. efsaneler konusunda neden bilgilendirmiyorsunuz ve varyantları olabileceğini söylemiyorsunuz madem konu efsaneleri araştırmak o zaman çocukları neden serbest bırakmıyorsunuz illa sizin kafanızda yer edinmiş haliyle gelen efsane mi doğrudur.

Öğretmen O kişidir ki öğrenciyi eğitip geliştirmekten çok kendini eğitip geliştirmiş ve kendisinin bilgi birikiminden yararlanmak isteyen genç beyinlere araştırmayı sorgulamayı öğretebilen insandır yok siz böyle değilseniz adınız öğretmen diye öğretmen olmuş olmuyorsunuz.

Blogumuza illerin adlarını öykülerini efsanesini aratarak gelen arkadaşlar bulunmakta bazı iller ile ilgili efsane maalesef blogumuzda yok bazılarında da ilin efsanesi olmasada o ille ilgili olan ilçenin köyün bucağın efsanesi olabiliyor.

Ben ve bir zamanlar bloguma katkı sağlayan Canan Hanımefendi elimizden geldiğince blogumuzu geliştirdik. siz eğer blogun efsane konusunda yetersiz olduğunu düşünüyorsanız. katkılarınızla bu yetersizliği aşabiliriz yeterki amacımız daha iyi olsun

Tüm efsanecilere sevgi ve saygılarımla yeren öven herkese teşekkürler bir süredir yeni efsane ekleyemiyorum. malum herkes gibi benimde hayatım var ve hayatımda şu sıralar eskisi gibi zaman bakımından yeterli bir boşluk bulunmuyor ve benimde sizler gibi et ve kemikden bir insan olduğumu unutmayın yeni efsaneler eklenecek ama şimdiden şu gün diyemiyorum. hayatımın en sert virajlı zamanlarını yaşıyorum. gidişlerin dönüş olduğu bir zaman bunlar elbet sizi ilgilendirmez Allah takdir ederde gelgit yaşamım huzura erdiğinde bu eklemeleri yapacağımı biliniz tekrar sevgi ve saygılarımla sorularınız ve ödevleriniz için egisel@windowslive.com msn adresimi kullanabilirsiniz