Bir kişinin oğlu içkiye alışmış. Sabahtan akşama kadar içip kimseye rahat vermiyormuş. Tutup İbni Sina 'nın yanına getirmiş ve:
-Sana hekimlerin hekimi diyorlar, şu oğlumu iyileştirip doğru yok getirir misin, demiş.
-Ne hastalığı var? diye sormuş İbni Sina.
-İçki, içtiği içtik. Bu yoldan hiç bir şekilde çeviremedim, diye cevap vermiş.
îbni Sina böyle bir hastayı hiç iyileştirmemiş, biraz düşünüp:
"Peki, iyileştirirsem iyileştireyim. Bana bir bülbül, bir ayı, bir domuz, iki tane maymun getir", demiş. Çocuğun babası, İbni Sina'nın istediklerini getirmiş. Hekim onları ayrı ayrı kafeslere yerleştirmiş. Hekim hizmetkarlarından birine bir piyale içki içmesini emretmiş. O, söylediğini yapınca, bülbülün bulunduğu kafese girmesini söylemiş. Hizmetkar kafese girince bir nefesten sonra bülbüle katılıp ötmüş, sarhoş olup öyle keyiflenmiş ki, onu seyreden gençle İbni Sina 'nın da hevesi gelmiş.
İbni Sina ertesi gün hizmetkarına iki piyale içki verip ayının durduğu kafesin önüne gelmesini emretmiş. Yine hasta gençle uzaktan seyretmiş. Bir ara hizmetkar, hareketlenip ayı gibi bağırıp, ona atılmış, vurup yıkmaya çalışmış.
İbni Sina onu gence gösterip: "Nasıl, tanıdın mı?" diye sormuş. "Hayır, tanımadım", diye cevap vermiş.
"İyi!" demiş İbni Sina.
Bu olayın ertesi günü hizmetkara üç piyale içki içirip domuzun önüne bırakmış. Hizmetkar, domuz ne yapsa onu yapmış, çamura bulansa bulanmış, toprakta yuvarlansa, o da yuvarlanmış. İbni Sina, gence bakıp:
"Tanıdın mı?" demiş. "Hayır, tanımadım", demiş o.
"İyi!" demiş İbni Sina. Sonra dört piyale içirip, hizmetkarı maymunların içine bırakmış. Hizmetkar bir anda maymun olmuş.
"Tanıdın mı?" demiş gence. "Hayır, tanımadım", diye cevap vermiş.
Sonra İbni Sina demiş:
-Hepsi aynı insandı, ben sadece onun giyeceklerini değiştirdim. Görünüşünü içtiği içki değiştirdi. Bir piyalede bülbül oldu, iki piyalede kendini ayı zannedip onunla güreşmeye kalkıştı, üç piyalede domuza döndü, dört piyalede kendin gördün, maymundan farkı kalmadı. Evet, sen de içtiğin zamanlarda bundan beş kere beter olurdun, demiş.
-Ey, ulu hekim, sen benim gözümü açtın. Bundan sonra hiç içmeyeceğim, sözümde durmazsam namerdim! Genç, İbni Sina 'ya iltifatlar edip kendi evine dönmüş.
O, bir daha içkiyi ağzına almamış.
0 okur dedi ki:
Yorum Gönder