Yarım Oroz Kardaş (makedonya masalları)
Ne varimiş, ne yogimiş. "Bir evde varimiş bir nene, bir oroz em bir küpek. Onlar çok fakir imişler. Günün birinde oroz nenesine demiş:
- Nene, ben gicleym kazanmağa.
Çikmiş kazanmağa. Git, git, ününe 'Vardar çikay em dey:
- Yarım oroz kardaş, nereye büle?
- Kazanmağa gîdeym.
- Gelem mi ben da?
- Gel, ama gezemesın, yorolnrsıın.
- A ben nasıl yorolurnm. Sen bir buçuk ayaklen, ben koca Vardar gün gece gezeym yorolmaym.
E gidey, gidey Vardar orozle bir yere kadar em dey oroza:
- A yarım oroz kardaş, ben yoroldum.
- Demedim mi sana ki yorulacaksın. Ya şimdi ne yapaciz. Ay şimdi gir içime?
Vardar giri orozun içine. Sonra tu tay yoli, gene gidey, gidey, çikay kurt.
- Yarım oroz kardaş, uğurlar, nereye büle?
- Kazanmağa.
- Gelem mi ben da?
- Gel ama yorulursun.
Gideylar, gideylar. Bir vakit sonra kurt yoroli. Oroz oni da ali içme. Gene gidey,gidey, çikay tilki: Oda:
- Yanın oroz kardaş, nereye büle?
- Gideym kazanmağa.
- Alır mism beni da?
- Alırım ama yorolursun.
- Nasıl yorolunım, ben dört ayakle, sen bir buçuk ayakle.
O da bir vakit sonra yoroli. Oni da oroz ali içine. Gideylar, gideylar, em yetışilar padişanm konağına. Dişarda bir gübrelik varimiş. Oroz da biney gübrenin üstüne em ütey:
- Kiki-ri-ku, kiki-ri-ku! Padişanm en güzel kızıni isterim!
Bunlar duyaylar. Gideylar verilar aber padişaya. Padîşa da emir veri:
- Alın orozi, atın tauklara.
İzmetçiler ataylar orozi tauklara. Saba ne gürsünlar! Bir tauk kalmamış, çünki oroz çikarmiş Tilkiy İçinden. Onlar güya zanetmişlar tauklar tepeleyeceklar
yabanci orozi. Olmiş tam tersine. Gene sabaylen oroz sag salim çikmiş gübreliğe.
Gene üle ütmiş:
- Kikİ-ri-ku, kiki-ri-ku! Ben padişanm en güzel kızmi isterim!
Padişa gene emredi:
- Alın buni, atın ayvanlara. Eşekler, begirler tepelesin.
Bu defası oroz çikari kurti. Ne begir bragi ne bir şey. Gene ayni ütey gübrelikte. Padişa gene emretıri:
- Atın buni hırıma, zare çok ziyan yapti. Yansın!
Buni ataylar furıma. Oroz çikari Vardari. Ne ateş kali ne turun. Hep gütüri. Gene oroz çikay gübreliğe. Gene üle ütey. Padişa gene emredi:
- Alın oni atın azneye!
Ataylar azneye. Oroz. ye pare, ye lira. Ustalıklen bragi bir tane lira ağzında güya ki bogıılmiş. Gideylar baksınlar ne olmiş, Açan gürilnr ne olmiş, ataylar gübreliğe. E bu, ne kadar adamlar çekili yavaş yavaş çikay gidey evine. Evine gelince, bagiri nenesine:
- Yap bir yatak, ser pürüncik çarşaf, bir sopa al, vur karnıma.
Ne vakit vuri nenesi karnına liralar çikay tıkır tıkır, Gene vuri, gene çikay liralar tıkır tıkır. Sonra ali nenesi, gidey komşiya, aray şinik. Komşi soray:
- Nedir komşi, ne ülçecen?
- Biraz bogdayi ülçecem.
Komşi inanmamiş, altına biraz tutkal koyay, Bu da ülçey liraları. Gürmey ki bir lira kalmiş şinik altına. Ne vakit da gütüri şiniği komşi dey:
- Bitirdin mi komşi işini?
- Aa-a, bitirdim komşi, bitirdim.
Komşi güri lirayi em dey:
- A komşi, sen bana bogday dedin, nerden aldın bunlari?
- Yolladım orozumi kazanmağa.
- U-u, yollayanı ben da küpegi, o da kazansın, Yollay küpegi. Küpek da gidey değirmene kadar. Yey un, gelİ eve.
- Nene yap bir yatak, ser pürüncük çarşaflar em al bir sopa vur karnıma.
O, ne lira ne bir şey, Yediklerini çikari. Ortahgİ berbat edey. Masala kümür, bize ümür. Masal ütede, biz beride.
(Üsküp Masalı Derleyen:
Özcan Hayrettin)
1 okur dedi ki:
Ben çok bu hikaye ilgileniyorum. Herkes hangi kitap ondan gelir biliyor mu? Orada Türkçe olarak gibi başka hikayeler var mı?
Yorum Gönder