Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Eski Kazan Kalesinin Kuruluşu Efsanesi

| Pazartesi, Kasım 3
Aksak Timur, sayısız askeri ile Bulgar şehrini yakıp yıkıp, yere beraber etmiş. Şehir halkı Aksak'a ne kadar yalvarıp merhamet isteseler de o bir kişiye bile aman vermemiş. Aksak'ın eliyle Bulgar şehri ve çevresindeki bütün köy ve başka şehirler yakılıp yıkılmış, halkı kılıçtan geçirilmiş. Bu ölen kişilerin cesetleri bir yere yığılıp, Aksak bunlara bakıp: "Ben sizi dinin emirlerini tutmadığınız için kestim. Sizden doğan çocuklar da dinsiz olur diye, onların da başlarını kestirip sizin cesetleriniz arasına attırdım. " demiş. Bu cesetlerin etrafına kütükler, samanlar yığıp bunları tutuşturup yakmışlar.

Aksak Timur, Bulgar şehrini harab edip halkını asıp kesip öldürdüğü sırada, Bulgar ilinin hanı Abdullah Han'ı da öldürmüş.
Abdullah Han Aksak Timur tarafından öldürülünce, geriye iki küçük çocuğu ve hatunu hanbike kalmış. Bulgar şehrinin uluları hanın nesli kesilmesin diye hanbike ve şehzadeleri Aksak Timur'un zulmünden kaçırmaya çalışmışlar.
Bunun için Bulgar şehrinin uluları, her ne kadar kendileri Aksak Timur tarafından öldürülecek olsalar da büyük bir gayret sarfedip hanbike ve şehzadeleri çabucak Bulgar şehrinden çıkarıp Büler şehrine uğurlamışlar.

Aksak Timur, Bulgar yurdunda adam kanı içip uzun yıllar bayram etmiş. O, şu zamanda, Bulgar şehri yanında Suvar, Kızlar, Yüketaıv* ve başka Bulgar şehirlerini de yakıp yıkmış, halkını kılıçtan geçirmiş. Bundan sonra da o zamanın en kalabalık, meşhur ve zengin şehirlerinden olan Büler şehrine askeriyle sefer etmiş.

Aksak Timur'un ilgi çekici bir âdeti varmış: Eğer öldürülmeye mahkûm edilen kişiler öldürülmeden önce Aksak Timur "Ne için öldürülüyorsunuz? sorusuna "Kendi günahlarımız yüzünden öldürülüyoruz. Günahımız başımızdan aştı. Bitimir hazretlerini Allah bize ibret için gönderdi. O bize doğru yolu göstericidir, diye cevap verirlerse, onları öldürmez, affeder, pek çok akçe verip gönderirmiş.

Aksak'ın bu âdetini Bulgar ve öteki şehirlerin ahalisi anlamamışmış. Bunun için onlar vahşi Aksak'ın kan şarabı olmuşlar. Büler şehrinin ahalisi ise Aksak'ın bu âdetini anlamışlar. Bunun için Büler şehrindeki asil kişiler, Han'ın öldürülmesinden sonra Bulgar'dan kaçıp gelen hanbike ve onun çocuklarını koruyabilmek içih bir çare aramışlar. Kendi aralarında epey düşündükten sonra, Aksak Timur'un bu bahsedilen huyundan faydalanmayı uygun görmüşler. Bunu Hanbikeye de bildirmişler. Hanbike pek gayretli, cesur, söz ustası ve son derece güzel bir kadınmış. Bu sebeple ona sadece normal insanlar değil, o zamanın asilzadeleri de fikir danışırlarmış. Onun tavsiyeleri, söylediği sözler, gösterdiği işaretler, hepsi de doğru çıkarmış. Kendisini ve çocuklarını korumak için Hanbike hiç telaşa kapılmamış. Bütün zorlukları üstüne almış ve işe girişmiş. O, Aksak Timur'un Büler etrafındaki köyleri yakıp yıkıp, halkını öldürüp Büler şehrine yaklaştığını biliyor ve bekliyormuş. Aksak Timur'un Büler üstüne saldırması, halk için taundan da kötü bir belâ olmuş

Hanbike hiç telaşlanmadan ve vakit kaybetmeden Altınbik ve Alimbik isimli oğullarını yanına alıp, Aksak Timur'a karşı çıkmış. Aksak Timur'un yanına varıp, ustaca sözler söyleyip yumuşatıp, ricasını söylemiş. Şöyle demiş: "Padişahların padişahı, ulu hanım, sultanım hazret-i Bitimir! İşte ben iki oğlumu, şehzadeleri alıp senin huzuruna merhametini ümid ederek geldim. Ben günahkâr Abdullah Han'ın hatunuyum. Bu çocuklar da onun oğulları. Merhamet edip bu iki yavruya babalarının ruhuna Kur'an okuyabilecekleri bir yerde yerleşip, kendi yurdumuz Bulgar'da yaşamamıza ruhsat ediniz. Siz çok yaşayınız. Bütün cihanın devleti, güç ve kudreti sizin olsun.Siz bizim yurdumuzdaki isyankârları cezalandırmak için Tanrı tarafından gönderilmiş bir yol göstericisiniz. Biz hepimiz sizin günahlı kullarınız. Yalvarma bizden, aman sizden.

Hanbikenin bu sözleri Akstk Timur'un hoşuna gitmiş. Hanbike ve oğullarına aman verip, onlara Bulgar yurdunun diledikleri yerinde kale kurup yaşamaya ruhsat vermiş. Hanbikenin ricası ile daha nice asilzadeyi de affedip, Hanbikeyle birlikte kale kurup yaşamalarına izin vermiş.

Bunlar bir araya toplanıp, Büler şehrinden kuzeye doğru gidip, bir küçük dere kıyısında kale yapıp yerleşmişler. Bu kurdukları kale, Eski Kazan** kalesi imiş.

Bu kalede Hanbikenin büyük oğlu Altınbik birinci han olmuş. Altınbik, Eski Kazan kalesine mescitler, medreseler inşa ettirmiş, büyük büyük bahçeler kurdurmuş, dışarıdan pek çok okumuş insan çağırmış. Çocuklar için mektepler açtırmış. Okumuş kişilere hazineden aylık verilmiş. Altınbik, Eski Kazan kalesinde elli yıldan fazla hanlık edip yüz yaşına yakın ölmüş.
Altınbik, atasının hanlık ettiği Bulgar şehrinin harap olmasından dolayı çok üzülüyormuş. O Bulgar devletinin babasının zamanındaki gibi büyük bir devlet olmasına çalışmış. Ancak halkı kılıçtan geçirildiği için yeniden canlandıramamış.
Yine de Altınbik, Bulgar şehrinin yanmadan kalan Halif Cami-i Şerifini***, ve Ulu medreseyi tamir ettirip, imam ve müderrisler çağırıp, yeniden ihya etmiş.

İşte bu Altınbik, Eski Kazan kalesinin kurucusu ve birinci han olan kişi imiş.
Altınbikten sonra kardeşi Alimbik han olmuş. Bu kişi otuz yıldan fazla hanlık edip bir çok hayırlı işler işlemiş, yüz yaşına kadar yaşayıp**** Bulgar'a, atasının mezarına giderken vefat etmiş.
Bulgar ham Abdullah'ın oğullan Eski Kazan şehrinde toplam yüz dört yıl ömür sürmüşler.***** Sonradan Eski Kazan'in bulunduğu yerden ayrılıp, Kazan ırmağının ağzında yeni bir kale kurmuşlar. Bu yeni Kazan kalesinde yüz elli sekiz yıl hanlık etmişler.


* Yüketavv: İdil boyu Bulgarları devletinde yer alan bir şehir. Şimdi Tataristan'ın Çistay şehri yanındaki yerleşim merkezi.

** Eski Kazan : Kazandan 45 km. uzaklıkta, Kazan ırmağının orta havzasında Biyiktavv rayonundaki Kamay ve Urmat köyleri yanında "Eski Kazan isimli bir yerleşim birimi var.

*** Halif Cami-i Şerifi: Bulgar şehrindeki cami. XIII. asrın ikinci yarısında inşa edildiği sanılmaktadır.
****."... yüz yaşına kadar yaşayıp... : Ravi, Alimbik ile Altınbik'in hüküm sürdüğü yılları anlatırken sayıları serbestçe kullanmaktadır.
***** "... yüz dört yıl ömür sürmüşler... : Kazan hanlarının Eski ve Yeni Kazan şehirlerinde hüküm sürme müddetleriyle ilgili veriler rivayetlere has anakronizm olsa gerektir.


Günümüzde Tatar halkının efsane ve menkıbelerini öğrenmek için yegâne kaynak kitap:

Tatar Halik katı. Rivayetler hem Legendalar. Tüzüçisi S. M. Gıylecetdinov, Kazan 1987.

Not: Türk Dünyası Edebiyatı Antolojisi Kültür Bakanlığınca hazırlanmıştır ve yayınlanmıştır. Bakanlığın Bu konuda ki çalışmaları Takdire şayandır Kendilerine teşekkürü Bir borç biliriz

0 okur dedi ki:

Yorum Gönder