Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Karadağ

| Cuma, Kasım 7
Çok eski zamanlarda bir dede ile bir nine varmış. Bunların bir de oğulları varmış. Yüzü güneşten yanıp karardığı için akranları "Karakay derlermiş bu oğlana. Çok akıllı, zeki ve güçlü bir yiğit olmuş zamanla. Yarışlarda birinciliği hiç birine vermiyormuş; annesinin de en büyük yardımcısıymış bu Karakay.

Bir gün bunların yaşadığı yeri eşkiyalar basmış. Bunların maksadı erkekleri öldürüp, kadınları kızları ve çocukları esir etmek; değerli mallarını almakmış. Eli silâh tutan herkes eşkıyaya karşı çıkmış. İki tarafın askerleri karşı karşıya durmuş. Bir taraf da savaşa başlamamış. Birbirilerinin güçlerini ölçmeye çalışıyorlarmış. Bu esnada eşkıyaların reisi öne çıkmış:

- Haydi, üç yiğidi ard arda çıkarıp güçlerini sınayalım. Kimin savaşçısı galip gelse o taraf galip gelmiş sayılsın, demiş. Eşkiyalar tarafından bir alp çıkmış meydana. Bunlar kimi çıkaracaklarını tartışırlarken Karakay: "Ben çıkacağım, demiş.
Eşkıyaların pehlivanının karşısına çıkmış. Eşkiyaların pehlivanı kahkahayla gülmüş. Karakay, bunun gelmesini beklemiş, sonra da haykırarak üstüne saldırmış. Hiç ihtiyatsız, korkusuz gelen eşkiyayı bir çelme ile düşürmüş, başını kesmiş. Herkes şaşırıp kalmış. Çok kolay yendi, gibi gelmiş onlara. Karakay'in en son anda yıldırım hızıyla kendini yana atıp, o anda rakibinin ayağını çeldiğini dikkate almamışlar. Bu sebepten bu galibiyet küçümsenmiş biraz.

Eşkiyalar ikinci pehlivanlarını çıkarmışlar meydana. Bu daha da cüsseli bir adammış. Karakay, buna karşı da : "Ben çıkacağım! demiş. Önceki pehlivanla kılıçla savaşmışlardı, bu defa süngüyle çıkmışlar. Birer defa fırlatmışlar süngülerini, vuramamışlar. İkinci defa da eşkiyaların pehlivanı fırlatmış süngüsünü, Karakay uçup gelen süngüyü havada yakalamış, göz açıp kapayıncaya kadar geri fırlatmış. Eşkiyaların pehlivanı kendi süngüsüyle yere düşmüş. Eşkiyaların reisi ne yapacağını şaşırmış. Üçüncü yiğitlerini çıkarmaya hazırlanmışlar. Bu arada Karakay da kendi köyünün pınarından su içip, anasının pişirdiği ekmeklerden yemiş. Yeniden güç toplamış. Sonra da üçüncü yiğide karşı meydana çıkmış. Bunu da yenmiş. Eşkiyalar bu durumu görüp geri gitmişler. Karakay ise Kara Batır olmuş. Herkes onu bir kahraman olarak tanıyıp ihtiram etmiş. Bundan sonra da pek çok savaşlara katılmış; her seferinde de köyünün suyuyla, anasının ekmeğiyle güç kazanmış. Yenilmez bir kahraman olarak ölmüş. Onu Yurüzen* ve Karaidil* arasına gömmüşler. Gömüldüğü yer büyük, uzun bir dağa dönüşmüş, düşmanların yurduna girmesine mani olmuş. Böylece mezarı dahi halkına hizmet etmiş. Dağın ismini de Kara Batır hürmetine Karadağ (Karatav) olarak anmaya başlamışlar.

Toponotnik Rivayetler
Tatar Halk Edebiyatı


Karadağ : Dağ ismi. Başkurdistan'ın Ebcelil, Bürcan, Ziançura, Kügerçin ve Salavat reyonlarında bu isimde dağlar vardır.

Yurüzen: Başkurdistan'da ırmak. Ufa ırmağının sol kolu.
Karaidil: Ufa ırmağı. Akidil'in sağ kolu.

0 okur dedi ki:

Yorum Gönder