Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Sarı kızlar Efsanesi

| Cuma, Nisan 18
Sarı kızlar Efsanesi Makedonya'da şöyle anlatılmaktadır

Kocacık Kalesi kuşatması günlerce sürmüş, Türkler bir türlü kaleyi İskender Bey’den alamıyormuş. Kuşatma çok çetin geçiyormuş. Hatta öyle bir an gelmiş ki Kocacık Türkleri yenik düşer gibi olmuş. Asker sayısı, savaş araç ve gereci yönünden İskender Bey’le başa çıkamayacaklarını anlamışlar ve umutsuz bir bekleyişe koyulmuşlar.

Bu bekleyiş sırasında ‘Sarı Kızlar’ adıyla anılan iki genç Türk kızı aralarında gizlice bir plan kurarak karanlık gecelerden birinde torbalarına binlerce mum koymuşlar ve Kocacık Yaylasına çıkmışlar. Keçi sürülerinin içine dalmışlar. Keçilerin boynuzlarına binlerce mumu tek tek takmışlar, ardından yakmışlar, keçilerin tümünü yayladan aşağıya kaleye doğru kovalamışlar.

Keçiler koşarcasına gelmişler, kaleye tırmanmaya başlamışlar. Gecenin zifiri
karanlığında ortalığın birden bire aydınlandığını gören Kocacık Türkleri siperlerden çıkmışlar. Saldırıya geçtiğini sandıkları düşmana karşı koymak için karşı saldırı düzenlemişler.

Zaferi nasıl olsa kazanırız inancındaki İskender Bey’in askerleri ise gecenin eğlencesinde içtikleri şarabın da etkisiyle uyudukları yataklarından silah sesleriyle uyanmışlar. Ortalığın gündüzünü andıran aydınlığını görünce şaşırmışlar. Kalenin yandığını sanmışlar ve can korkusuyla:
“Kalâ yandı Mori,
Kalâ yandı Mori,
Yandı Mori...” diye bağrışmaya başlamışlar. Canlarını kurtarmak için sağa sola bilinçsizce saldırarak kaçmaya başlamışlar.

Bu saldırı sırasında kızların kelleleri kesilmiş, fakat kellelerini koltuklarının arasına alan Sarı Kızlar, kaçan İskender Bey’in ve ordusunun peşine düşmüş. Düşman kaçmış, sarı kızlar koşmuş. Bir ara düşman, Türklerin arkadan gelip gelmediğini anlamak için duraksama yapıp arkaya bakmış. Bir de ne görsünler; Sarı Kızlar, başları koltuklarında peşlerinden kanatlanmış kelebek gibi uçarcasına koşmuyor mu. Düşman bu durumu görünce daha büyük korkuya kapılıp arkalarına bakamadan kaçmaya devam etmişler. Türkler tarihte “Kocaceng” diye anılan bu zaferi bu şekilde kazanmışlar.

Kalenin adı o günden sonra Yanbori kalmış. Sarı Kızlar başlarını Kocaceng savaşında yitirmiş ama Allah onlara ermişlik vermiş. Düşman peşinden koşan Sarı Kızlar başlarını terk etmemiş. Sarı Kızlar, düşmanın peşinden bir süre koştuktan sonra Kocacık – Debre yolu üzerinde Karakol mevkii denilen yerde şehitliklerinin son demine ermişler. Nasıl yere düşmüşlerse öyle kalmışlar. Başları koltuklarının arasında bulunmuşlar. Bulundukları yere sonradan bir türbe yapılmış. Bugün adak yeri olmuştur.


kaynak
Numan Kartal'ın Makedonya Efsaneleri-Sarı Kızlar Efsanesi

1 okur dedi ki:

Cananhanım dedi ki...

İlginç olduğu kadar korkunç da bir efsane. İlginçliği, o kadar mumla ne yapacaklar diye düşünürken mumları keçilerin boynuzlarına takıp yakmaları ve ortalığın aydınlığından korkup ürken düşmanın çözülmesi. O durumla kim karşılaşsa korkar ve kaçardı zaten. Korkunçluğu ise sarı kızların başları koltuk altında olduğu halde düşmanın peşinden gitmeleri. Bir an korkunç bir Amerikan fimi izliyormuşum hissine de kapıldım ancak hikayenin güzel bir efsane olduğunu kesinlikle kabul ediyorum.

Yorum Gönder