Prometheus’un kurnazlıkla çalarak insanlara verdiği akıl onları şımartınca Zeus o zamana kadar yalnız erkeklerden ibaret olan insan topluluğuna ceza vermek istedi ve onlara kadını gönderdi. Zeus, oldukça basarılı bir usta olan oğlu Hephaistos’tan kadını yaratmasını istedi. Hephaistos babasının isteği üzerine çamuru su ile yoğurdu ve görenleri şaşırtacak güzellikte bir kadın vücudu yarattı.
Olympos’ta oturan tanrıçaların en güzeli olan ve kendi karısı olan Aphrodite’in vücudunu model olarak kullanmıştı. Heykel bitince onun kalbine ruh yerine bir kıvılcım koydu. O zaman heykelin gözleri açıldı. Kolları bacakları kıpırdamaya ve dudakları konuşmaya başladı. Onu süslemek için bütün tanrılar ve tanrıçalar yardım etti. Herkes ona kendisinden birşey armağan etti ve ona Rumca "bütün armağan" anlamına gelen Pandora adını taktılar. Athena ona güzel bir kemer, süslü elbiseler verdi. Letafet perileri Kharites beyaz göğsüne parlak altın gerdanlık taktı. Aphrodite başına güzellikler saçtı. Güzel saçlı Hora ilkbahar çiçekleriyle onu süsledi. Hermes Pandora’nın kalbine, hıyanet ve aldatıcı sözler yerleştirdi. Zeus da ona esrarlı bir kutu armağan etti ve ona dedi ki; “Sakın verdiğim kutuyu açma, içindeki iyi seyler uzaklara kaçar ve onların yerine fenalıklar gelir, seni rahatsız ederler. Bu kutuyu iyi sakla bütün insanların saadeti ve felaketi bu kutunun açılıp açılmamasına bağlı.” Böyle dedikten sonra baş tanrı ilk kadını yeryüzüne indirdi ve Prometheus’un kardeşi Epimetheus’a gelin olarak gönderdi. Prometheus kardeşine Zeus’dan hiçbir şekilde hediye kabul etmemesini tembih ettiği halde Pandora’nın güzelliğine hayran kalan Epimetheus öğüdü tutmadı ve onunla evlendi.
Pandora da tıpkı tüm kadınlar gibi doğustan meraklı olduğu için dünyaya gelir gelmez kutunun içinde ne olabileceğini düşünmeye başladı ve Zeus’un uyarısını unutarak kutuyu açtı. Kutunun içindeki hastalık, keder, ıstırap, yalan, riya gibi insanları rahatsız edecek ve onları felakete sürükleyecek ne kadar kötülük varsa hepsi açılan kutudan kuşlar gibi uçuştular. Pandora hatasını anlayarak biraz sonra kutuyu kapadı ancak kutuya kapatılan kötülüklerin arasında, insanlari yaşatacak, teselli edecek "ümit" de vardı. Fakat ümit dısari çıkamamış kutuda kalmıştı.. Böylece Zeus ilk kadını beraberinde kötülüklerle dolu bir kutuyla yeryüzüne yollayarak insanlardan intikam almıştı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 okur dedi ki:
Bende çok merak ederdim bu kutuyu!Yanlız komik olan;efsane gerçi ama,erkeklere ceza olarak kadını yoluyorlar ama örnek olarak tanrı kendi karısınnı model alıyo :)
Bunların efsanelerde ne komik
Ben bu efsaneyi ilkokul dönemimden beri biliyorum. Hatta babam bir kitap seti almıştı. O kitabın içinde bu tip efsanelerden çok vardı. Pandorayı bir sandığın üstünde resmeden ve sandığın dibinde kalmış ufacık bir böceğin "Ben umudum, umut" demesi hala gözümün önünden gitmez.Ama Pandorayı hiçbir zaman suçlamadım da. O böceklerin hepsinin de dünyaya yayılması gerekiyordu bir şekilde. Yoksa iyi-kötü, doğru-yanlış zıtlıklarını nerden bilecektik. Dünyanın anlamı, yaşamanın bir değeri olur muydu o zaman?
Valla kadınlara bakış eskiden de değişikmiş demek ki. "Bazı efsaneler gerçektir" :)
pandoranın kutusu....mitolojiden gelen bir söyleyiş... tam olarak hikayesini bilmiyordum...
etiket bulutu ,kolaylık bir yerde ama , konular arttıkça etiket bulutunun da hacmi epeyce artmış :)
Yorum Gönder