Olur da Aspires düzlüğünün yani başındaki kayalığa “Koca karının taşı” denir. Uzaktan bakıldığında kayalığın üstünde ki bir tas ihtiyar bir kadını andırmaktadır. Coğrafi şartların şekillendirdiği bu tas parçasına ”Kocakarı” denir ve hakkında şu efsane anlatılır.
Kocakarı 300–400 keçiden oluşan bir sürüye sahiptir. Kışı kışlakta, Yazıda yaylakta geçirmektedir. O yıl ilkbahar erken gelmiş, ağaçlar çiçek açmış, dağ taş dahi yeşermiş. Kocakarının keçileri hep ikiz doğurmuş mahsulü çok olmuş. Bu iyi havalara aldanan kocakarı mart ayında yaylaya çıkmış. Yaylada mahsulü iki katına çıkmış. Bundan keyif duyan kocakarı;
“Mart götüne parmağım
Hopur Hopur oynar oğlağım
El kalınlığı gelir kaymağım”
demiş oynamaya başlamış. Ancak hava koşulları birden bire değişmiş ve bir fırtına, bir tipi bastırmış. Yaylaya yeniden kar yağmış. Fakat yayladan inme kararı kocakarıyı vahim sonundan kurtaramamış. Yolda sürüsü ile birlikte donarak taş kesilmiş.
Halk Kocakarının sonunu hazırlayan bu fırtınaya “kocakarı fırtınası “ demektedir. her şeyin bir zamanı olduğunu ve insanin hangi durumda olursa olsun şükretmesini bilmesi gerektiği, ibret verici bu efsane ile dile getirilmiştir.
0 okur dedi ki:
Yorum Gönder