Guguk kuşu bir anneymiş. Kocasıyla ve iki küçük kızıyla birlikte yaşarmış.
Bir gün anne hastalanır; yataklara düşer. Kızlarından bir bardak suister. Onlarsa hiç oralı olmazlar, bağıra çağıra oynamaya devam ederler.Evin babası da namaza durmuştur; olanlardan habersizdir.Bunun üzerine hasta anne yatağında dua eder:
“Ey Allah’ım, beni guguk kuşu eyle!”
Kadın böyle der demez hemen guguk kuşu olup uçuverir.Annelerinin bir kuş olup uçtuğunu gören küçük yaramazlar ağlamaya başlarlar:
“Anneciğim, anneciğim...”
“N’olursun gel, sana su vereceğim...”
Bu sırada namazını tamamlayan babaları “Ne oluyor?” diye kapıyıaçınca da kadın uçup gider. Kızlar ise ellerine aldıkları birer bardak su ile annelerinin arkasından koşmaya başlarlar.ovalar, dağlar aşarlar; bir yandan da hüngür hüngür ağlarlar. Onlarıngözyaşlarının damladığı yerlerden pınarlar fışkırıp akmaya başlar. Kızların
ayak tabanları kanayıp çayırlara damlar. Eğer kırlarda kızıl yapraklarla karşılaşırsanız biliniz ki o otlar renklerini, kızların kanından almışlardır.
Derler ki, guguk kuşları yavrularına bakmaz, onlarla ilgilenmez.Guguk kuşları yavruları yumurtadan çıkar çıkmaz onları kaderleriyle başbaşa bırakıp uzaklara giderlermiş. Kim bilir belki de yıllar önceki acısından dolayı öyle yapıyordur.
Saim Sakaoğlu-101 Türk Efsanesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 okur dedi ki:
cok saoln :)
Yorum Gönder