İnsanoğlu dünyada var olduğu günden beri mistik inanışlar içinde olmuş ve oluyor. Mistik inanışlar insanlığın kültürel teknolojik gelişimi ile birlikte azalması gerekirken aksine artması garipsenmemeli Mistik güclere inanç bir anafor gibidir. kendi kendini besleyerek büyür de büyür. Her nekadar mistik inanışlar din endeksli gözüksede Başta islam olmak üzere Musevilik ve Hristiyanlık bu inanışları şiddetle redetmektedir. ama yukarıda dediğimiz gibi bu bir anafordur. ve insanoğlu kendinde bir şeylere inanma ihtiyacı duyar başına gelenlerin nedenini mistik güçlere bağlamak ister. gelecekden haber almak ister bunu da büyücüler , falcılar ki şu anda bunun modern adı astroloji , medyum , hoca vs kişilerden bekler. aslında adları ne olursa olsun hepsi birer şarlatandır. Fakat şarlatan olmaları onlara gidenlerin masum olduğu anlamına gelmez bozacının şahidi olan şıracılar misali bu tür inanışlar içinde olanlar size yemin billah ile valla da bildi bozdu bağladı doğurttu gibi reklam kokan ifadelerle sizi şeytanın uşaklığınıa davet ederler
çocuğu olmayanın çocuğu büyüden dolayı olmuyor ise veya kısmeti büyüden dolayı bağlanmış ise gerek yok efendim o kadar parayı onlara saçmanıza bakarız icabına hemde bedava pardon yani bakacak birilerini bulabiliriz millet durup dururken ruslara romenlere para vermesin değil mi :)
geleceğinizi de öğrenmek istiyor ve fal açtırmak yıldız haritanıza bakmak istiyorsanız onunda çaresi var tanıdığım bir hoca var öyle bir yıldız haritasına bakıyorki sizin içinizi bile görebiliyor yani onun yanına giderken kat kat giyinmek bile işe yaramıyor ben onun yalancısıyım gelenlerin anadan üryan resimleri bile vardı. yani anlayın öyle bir falcıydı ki kime bakdıysa dediği gibi oldu 5 dakka da yatağa atarım dediğini atıyordu
şaka bir yana genelde bayanlar arasında revaçta olan bu tür abukluklara
a) insan olduğunuz için inanmayın
b) salak olmadığınız için inanmayın
c) müslümansanız inanmayın ( Kur'an- Kerim gelecekten haber verme konusunda şöyle der Gaybı yanlız Allah bilir kim gelecekte şöyle olacak böyle olacak derse bilsin ki O Haşa Allahlık iddiasında bulunuyor demektir haşa halide hiç iç acıcı olmaz
kısmet vs kapama etme vs konusunda da Kur'an benzeri uyarıları yapıyor Ey akıl sahipleri diyen kur'an'a tabi olmanız duasıyla şimdilik bu kadar diyelim ve
aşağıda büyü konusunda bir yazımız olacak on8u sizlerle paylaşalım
Büyü,kısaca doğaüstü güçlerle doğanın etkilenebileceği inancı olarak tanımlanabilir.İlk insan toplulukları doğaüstü güç tasarımlarını yine doğadan çıkarmışlardı.En basit bir doğa bilgisinden dahi yoksun olan insanoğlu doğayı korkunç bir güç olarak görmüş;yaşamın her alanında hissedilen bu güç doğadan soyutlanarak ayrı bir tasarım konusu olmuştur.
İlk insanlar bu güç yüklü olduğunu düşündükleri bütün nesnelerden sakınmak,korunmak gerektiğine inanmışlar,sakınılması gerekli bu nesnelere ise tabu adını vermişlerdir.
Tabuya yakalanan kişinin ise bundan kurtuluşunun tek yolunun ise büyü olduğuna inanmışlardır.İlk büyülerde yine bu esrarlı bilinmez güçten kurtulmak için yine o esrarlı güçten yararlanma düşüncesi bulunmaktadır.Bu akıl yürütme şekline ilk insan topluluklarının nedensellik (aynı nedenlerin aynı sonuçları doğurduğunu) önsezini de eklemiştir.
Bu düşünce sistemi parçaya yapılanın bütüne, bütüne yapılanın ise parçaya yapıldığını çıkarsamıştır.Bu anlayış analoji büyüsünü doğurmuştur.Bundan dolayı büyü yapılmak istenen kişinin kullandığı bir eşyaya yapılan büyünün kişinin kendisini de etkileyeceği,toprağa dökülen suyun yağmur yağdıracağı düşünülmüştür.
Eziyet edilmek yada öldürülmek istenen kişinin mumyası yapılarak örneğe yapılan davranışın o kişiyi de etkileyeceğine inanılmıştır.Bu anlayış, giderek,kişiyle simgesi arasında bir özdeşlik bulunduğu inancına varmıştır.Bu nedenle eski Türkler kutsal olarak adlandırdıkları "Kurt" un adını asla söylemez ve böcü,börü,canavar gibi kelimelerle dile getirirlerdi.
Bunun gibi hala Anadolu'ya zararlı hayvanlardan korunmak amacıyla yaşam alanlarını çevresi dua okunmuş malzemelerle (efsun) çizilmekte ve çevreye çizilen bu daire ile duvar özdeşleştirilmektedir.
Büyü çeşitli biçimler göstermekle birlikte ak büyü ve kara büyü şeklinde iki kısma ayrılabilir. Ak büyü iyilik gösterilerek yapılan büyüler,kara büyüler ise kötülük amacıyla yapılan büyüler için,kullanılmaktadır.
Ülkemizde büyü genellikle evine bağlı olmayan kocayı karısına bağlamak,karısına ve çocuklarına karşı sert davranan kocayı yumuşatmak,bir kadını bir erkeğe ve ya bir erkeği bir kadına sevdirmek,gurbete giden birisinin geri dönmesini sağlamak, kaybolan bir eşyayı geri bulmak,düşmanı yenmek,kısmet çözmek,bir kimseyi birisinden soğutmak;aralarını açmak amacıyla yapılmaktadır.
Örnek olarak sevdiği kişinin de kendisini sevmesi için büyü yapacak kişi önce üç Arnavut biberi alır,biberlerin içindeki tohumları her birine "Tebbet suresi" okunup üflenir.Üç biberin tohumları birbirine karıştırılmaz.Sonra tohumlar biberlerin içerisine doldurulur.Kıvılcımla küle gömülür.Bunları yapan kişi ocağı duvarına sağ elini vurarak:
Elimi vurdum duvara
Duvar oldu üç pare
Birinden in çıktı
Birinden İsmail peri çıktı
İni yolladım ine
Cini yolladım Çine
İsmail Periyi yolladım...........................(Kendisini sevmesini istediği kişinin ismi)
Durmadan,dinlenmeden bana gele
Dedikten sonra arkasına bakmadan yatağa girer.Örnekte görüldüğü gibi büyülerde genellikle Kuran'dan sureler okunmakla birlikte büyü İslamiyet tarafından yasaklanmıştır.
Büyü ister iyilik ve ya kötülük amacı gütsün genellikle halkı korkutmaktadır.Bu nedenle büyüden korunma amacıyla halk arasında çeşitli uygulamalar bulunmaktadır.Örneğin büyüden korunma amacıyla değirmen dolabından sıçrayan su ile yıkanıp abdest almak,ırmak,çay,nehir gibi akarsular üzerinden atlamak,büyüden kurtulmak için büyü yaptırmak vs. çeşitli uygulamalar yapılmaktadır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 okur dedi ki:
Astroloji medyumluk, büyü ve falcılık "değildir". Astrolojiyi fal olarak lanse etmek Osmanlı gibi ulu bir devlete hakaret olacaktır. Çünkü Osmanlı zamanında bazı dönemlerde, yıldıznameler ve Ay'ın konumuna göre hareket etme/ kararlar alma görülmüştür. Ayrıca Erzurumlu İbrahim hz.lerinin "marifetname"si unutulmamalıdır. Eklemek istediğim son şey: Astrolojiyi geleceği okumak için kullanmak kesinlikle falcılıktır. Bu nedenle bazı şarlatanlar hariç, astrolojiyi ilim ve bilim olarak ele alanları karalamamanız yerinde olur kanaatindeyim.
Astroloji geçmişte, günümüzde ve gelecekte yanlış anlaşıldı/ anlaşılıyor/ anlaşılmaya devam edecek. Çünkü astroloji bir "ilimdir" ve ilim herkese nasip olan bir şey değildir.
http://www.birkafadanherses.com/2009/01/15/her-merkur-retrosunda-kendimi-tekrar-etmekten-biktim/#comment-3741
çilekli osmanlıya bir hakeret olacağını söylüyorsun osmanlının doğru olan yönleri o kadar az dır ki had herşeyi doğru olsa bile bu konuda onlarda bazı kararlar gökyüzüne vs bakılarak alınıyordu şavaşlarda galip geliyorduk gibi bir sonuca ulaşamayız ki çoğu savaşta da yenildik ayrıca bunlar gayb değil mi gayb olanları ay yıldız gezegen gibi maddeler bir takım konumlara gelerek insanlara yol gösterecek gerçekten tuhaf bir anlayış özelliklede islama aykırı bir durum Erzurumlu İbrahim Hakkı veya bir başkasının da bu ve buna benzer teşhisleri de yanlıştır doğru olan tek gerçek kur'AN DIR ve insanın hakkındaki herşeyide yanlız Allah bilir
burnu böyleyse şöyledir cenesi şöyleyse böyledir şu yıldızda doğduysa böyle mizacı olur demek komik kaçtığı kadar da cehalettir
ama isteyen istediğine inanır biz sadece söyleriz insanın neye inanacağına karışmaya hakkımız yok
inanma diyorsun ama bak kendin büyü tarıfı vermıssin pis büyücü cünabet
pis büyücü cünabet mi :)
ben inanmıyorum ve büyü tarifide vermiyorum ben anlamam böyle şeylerden sadece örneklemek için yazılmış bir şey başka yerden alıntı o
Yorum Gönder