Kütahya
|
Pazar, Haziran 1
Dul bir kadının, çanak çömlek pazarına getirdiği, birbirinden güzel testiler, tabaklar, vazolar hem çok zarif hem de çok sağlammış. Pazara gelen alıcılar, kadının yolunu gözler, onun pişirdiği toprak kapları satın alabilmek için etek dolusu para harcarlarmış. Çanak çömlek esnafı nerdeyse iflas edecek duruma düşmüş. Toplanıp karar vermişler, ''Bu ince işçilik, bu sağlam çanak-çömlek, kadının hüneri değil, kullandığı çamurun eseri. Bizim çamurumuz iyi değil. Kadını izleyelim, nerden toprak alıyorsa biz de oradan toprak alalım'' demişler. Bir pazar dönüşü, yaşlı kadını gizlice izlemişler. Kadın gide gide, bugünkü Kütahya'nın bulunduğu yere gelmiş, küçücük bir tepeden heybesine toprak doldurmuş, geri dönmüş. Ondan sonra tüm çömlekciler buraya üşüşmüş ve atölyeler kurmuş, bir şehir yapmışlar. Adı, o günden sonra 'Seramorum' yani Seramik şehri olmuş.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 okur dedi ki:
çok kötü bir efsaneymiş bir Kütahya'lı olarak çok beğenmedim :) daha önce de okumuştum
Sana saygı duyuyorum sevgili majik.. Ama bence oldukça hoş bir efsane. Kil ve toprağın sizin orada ne kadar güzel ve verimli olduğunu anlatıyor diye yorumladım ben. O yüzden de çok hoşuma gitti. Eskişehir'e giderken yolda mutlaka durup ufak tefek de olsa bişiler aldığımız, her tarafta "İşte burası Kütahya" dedirten eserler gerçekten de birer sanat şahaseri. Yine de ben bizim şehrimizde eskiden (ve de hâlâ) çok domuz bulunduğundan adının domuzlu, donguzlu, dengizli, en sonunda da denizli olduğunu söylersem gülersin. Oysa ben hep "çok su var" diye denizli olmuş diye bilirdim :))) Şehrinizin farklı bir efsanesi var ise paylaşıma açığım. Sevgiler
cananhanım zaten ben efsane buldukça 3k ile paylaşıyorum yayınlaması için ben agustosta gideceğim memlekete(aksilik olmazsa öyle görünüyor) daha iyi efsanelerin olduğunu biliyorum yayınlamnız için paylaşcağım umarım materyallere ulaşırım...
Çok sevinirim majik. Ayrıca yorumların için de teşekkür ederim. Umarım yaz tatilinde daha çok paylaşım yapabiliriz.
Yorum Gönder