Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Malazgirt Savaşı Türk'ün inanç ve İnsanlığına örnektir.

| Salı, Mart 18
Malazgirt zaferi 26 Ağustos 1071 yılında kazanılmış bir zaferdir bu zaferle bir birlikte Anadolu'nun kapıları açıldı ve Anadolu yavaş yavaş Türk yurdu olmaya başladı.

Bu yazıda Sultan Alparslan savaş öncesinde ordusuna hitabı ve savaş sonrasında düşmanına davranışını ele alacağız.

Cuma namazından sonra Sultan Alparslan, ordusuna şöyle hitap etti:
-Kumandanlarım, askerlerim! Biz ne kadar az olursak olalım, onlar ne kadar çok olursa olsunlar, daha fazla bekleyemeyiz. Bütün Müslümanların minberlerde bizim için dua ettiği şu saatlerde kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya şehit olur cennete girerim.
Büyük bir inançla söylenen bu heyecanlı sözlere askerler hep bir ağızdan:
-Ey Yüce Sultan! Her zaman senin emrinde ve seninle olacağız, nereye gidersen oraya gideceğiz, diye haykırdılar.
Sultanın üzerinde beyaz bir elbise vardı. Düşmana hücum etmeden önce son söz olarak askerlerine şunları söyledi:
-İşte şehitlik kefenim, savaş meydanında ölürsem beni bu elbise ile gömersiniz.
Bundan sonra Türk ordusu hücuma geçti. Cuma günü öğleden sonra başlayan savaş akşam üzeri sona erdi. Tarihin en büyük meydan savaşlarından biri olan Malazgirt Savaşı Türk ordusunun kesin galibiyeti ile sonuçlandı. Büyük komutan Alparslan'ın üstün savaş taktiği ve Türk askerinin cesaret ve kahramanlığı sayesinde elli dört bin kişilik Türk ordusu, kendisinden kat kat fazla olan Bizans ordusunu birkaç saat içinde kesin bir yenilgiye uğratmış ve büyük bir zafer kazanmıştı.
Bu savaşta Bizans imparatoru Romen Diojen de esir alınmıştı. İmparator, savaşın galibi Büyük Türk Hakanı Alparslan'ın huzuruna çıkarıldı. Alparslan imparatora çok iyi davrandı.

Sultan Alparslan, imparator Diojene:
-Zaferi sen kazansaydın bana ne yapardın?, diye sordu.
Diojen:
-Bir fırın hazırlatıp sana çok kötü davranacaktım, diye cevap verdi.
Esir imparator, bu sözleri ile eline fırsat geçseydi ne kadar acımasız hareket edeceğini söylemekten çekinmemişti. Buna karşı bu büyük zaferin muzaffer komutanı Sultan Alparslan, Diojen'i affetti ve yanına muhafızlar vererek onu memleketine gönderdi. (Bizans ise yenik komutanın gözlerine mim çekerek cezalandırmıştır.) Alparslan bu davranışı ile insanlığa çok önemli bir ahlak dersi vermiş, Türk milletinin sahip olduğu üstün özellikleri göstermiştir.

Not:
wikipedia'da "Alp Arslan, birkaç gün sonra Romen Diyojen'i kasıtlı olarak serbest bıraktı" şeklindeki bilgi yanlıştır.

yaralı olarak ele geçirilmiş, Romen Dioje'nin tedavi edilmiştir. Türk tarihinde Düşmana iyi davranıldığı ve serbest bırakılması sıkca rastlanan bir durumdur.
özgür ansiklopedi olan wikipedia'da yorumlardan kaçınılması gerektiğini düşünenlerdenim aksi taktirde Wikipedia'nın güvenirliği sağlanamayacaktır. Türkiyede wikipedia'nın Üniversitelerce kaynak kabul edilmemesinin nedenlerinden biride budur

4 okur dedi ki:

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Türkler'deki bu merhamet kimsede yoktur. Herkese örnek olması dileğiyle...

Bugünün önemime binaen Çanakkale hatıralarından bir kaç tane yazsan güzel olur aslında...

iltiriş dedi ki...

Önce Çanakkale ile ilgili bir şey koymayı düşündüm ama aklıma akşam bir tv programını eleştirdiğim geldiğinden vazgeçtim.

Çanakkale'nin yada diğer önemli toplum hatıralarımızın sadece o günlerde hatırlanmasını yanlış buluyorum. blog konum itibarıyla ilerleyen günlerde ilgili yazılar yayınlayacağım

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Anlaşıldı tamam. (Telsiz konuşması gibi oldu)

iltiriş dedi ki...

:) tamam

Yorum Gönder