Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Yoncalı efsanesi

| Salı, Nisan 16
      Bir zamanlar Kütahya valisinin güzel bir kızı varmış. Bu kız amansız bir hastalığa tutulur. Kötü ve bulaşıcı olan bu hastalık tedavi edilemez. Sağlığından ümit kesilir ve başkalarına da bulaşır korkusuyla kızın kimsesiz boş bir yere bırakılması düşünülür ve bir gün Yoncalı’nın bulunduğu yere bir çadır kurulur. Kız oraya bırakılır. Yemeği bırakılır. Kız orada bir müddet kaldıktan sonra bir gün tüyleri dökülmüş, cılız bir kurt görür. Kurt her gün ikindi serinliğinde çayırın yanından geçerek bir yere gidip gelmektedir.
    Bir müddet sonra kurt düzelmeye ve tüylerinin çıkmaya başladığı görür Kız bu durumu merak eder. Sürünerek bunun izinden gider. Birde bakar ki; çayırlıklar arasında bataklık var. Kurt birinci batağa girip içine batıp batıp çıkmaktadır. Buradan çıkıp ikinci batağa girmekte ve sonunda temiz suda durulanıp çıkmaktadır. Bu durumu gören kız aynı şekilde bataklara girip çıkmaya başlamış. Günden güne iyileşmiş gücü yerine gelmiş, yüzü gözü düzelmiş.Tam iyileştiği bir gün bir çoban onu görür ve kızı sever.
  Yanına gelir. “in misin, cin misin?” der kızda “ne inim ne de cinim senin gibi adem oğluyum” der ve olanı biteni anlatır. Çoban kızı alıp babasına götürür. Baba kızını iyileşmiş görünce sevincinden ”Dile benden ne dilersen?” der. Çoban birkaç kez sağlık diledikten sonra kızının kendisine verilmesi ister. Baba da kızını verir. Kızda çobanla evlenir. Baba, buraya bir hamam ve bir cami yaptırır. Herkese şifa olsun diye.

0 okur dedi ki:

Yorum Gönder