Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Budala Efendi ve Cami Efsanesi - Batı Trakya Efsanesi

| Cuma, Ekim 24
Budala Efendi'nin Mekke'de bi camisi varmış. Bi de Şahin'de, Ulucan'da var, bi tane camisi... Bi de bizim köydeki cami... Onlar bi gecede kurulmuşlar...

Ondan sonra Budala taşta. Şıh (şeyh) bi gece hastaymış... Saba bakıyolar cami mazi... Mazisi yok..Bu budala Efendi bunları yaptırmış. Gidiyo Mekke'de kılıyo, bu Budala Efendi, Şahin'de, Ulucan'da kılıyo... Cuma namazına geliyo bizim camide kılıyo... Budala taşlarının kalmasının sebebi odur. Budala, taşlarla geliyo İsice'nin başına. Hoca bizim köyde ezan okuyo. Allah Allah... diyo. Çıkarıyo kuşağını, bakıyo saatine.. Daha beş dakka var... diyor... Bu hoca diyor niye acele ediyo camide namaz kılmaaa. Dikkat ederseniz bizim camide beş dakka namazı geciktirirler... Ondan sonra o geliyo yine namazını kılıyo... Cuma namazını çıktıktan sonra o çeşmenin önüne, bizim dutun altına geliyo... Diyor ki Çamlı Hüseyin Ağaymış imamın adı, "Çamlı Hüseyin Ağa" diyor. "Niye" diyor "bugün acele ettin sen" diyor.. Cemaate namaz kıldırmaya neye acele ettin diyor.. İmam diyor "Budala Efendi ben acele etmedim saat acele etti, saat diyor". Saatin zembeleği çıksın diyo" Budala Efendi. O zaman kuşak, aynı dakkata duşağın arasında parça parça olmuş saat. Ondan sonra anlıyorlar bunun ne olduğunu... Ve bu sefer üç gün sonra Budala Efendi dünyayı değiştiriyor. Caminin sahibi olduğunu, orda o olduğunu biliniyor. O olduğuna dair... Bizim cami tekin değildir. Hiçbir zaman... Mahya yapılırken her sene kurban alıyor.

Nokta, 1988, Iskeçe, Derleyen: Abdürrahim Dede

CAMİ

Bak ben bikere gözümlen şahidim... Caminin üstünü ben bi sene aktardım... Rıza parayı verdi. Ben üstünü yaptım... Akşamleyin üç tane kiremit yetmedi. Okul vardı yanında. O yıkılık okuldan üç tane kiremit aldım. Yaamur yayıpta duvara girmesin diye koydum camiye... Sabahınan gittim, o üç kiremidi almış, yerinden yerine koymuş... Yok yerinde... Ben ondan sonra gittim kendi pansanan üç tane kiremit aldım. Koydum üstüne... Onları atmadılar.

Savaşta... Yine camiye dokunucam...
Almanlar, bu Yunanlar, Yunan askerleri geldi.Bizim köyden geçiyorlardı. Annadın mı, camiye koydular. Camiye girdi askerler. Yunan askerleri dokuz kişi. Sabahleyin, Hayri inan ki, bunu ben gözümlen gördüm, yetiştim... Dokuz kişiden bi tanesi sağlam değil ve Yunanlılar da o gece daa sabah namazında kaçtılar köyden, annadm mı kimisinin gözü gitmiş bir tarafta, kimisinin kaşı gitmiş bi tarafta. Camiye zorla girdiler yattılar, ama bi tane sağlam çıkmadı camiden.

Ve derler ki, üç tane Bulgar askeri, girmiş böyle. Karşıklar'ın evinin altın, Neciplerin İbram dayının evinde tarla sıçanı olmuşlar. Yani böyleydi...
Köresten'de çok eski bi cami varmış kapalımış. Ne zaman Bularlar oturdu bizim köyde, bir tabur piyade bir tabur da topçu. Camiye gittiler açma, ama camiyi açamadılar ve içeriye giremediler, bu caminin kurulduğunu bilen yokmuş.

0 okur dedi ki:

Yorum Gönder