Geçmişden Günümüze Gelen Efsaneler, Destanlar, Söylenceler, Mitoloji, Hikayeler, Masallar , Türk folklorik motifler, şehirlerin efsaneleri,öyküleri

Düzgün Baba (ŞAH HAYDAR)

| Çarşamba, Mart 5
Tunceli'nin Nazımiye ilçesi sınırları içinde yaşamış ve günümüzde ziyaret yeri haline gelmiş Düzgün Baba'nın efsanesi şöyledir

Şah Haydar, Bostanlı köyü Zeve mezrası yakınlarındaki Zergovit Tepesi'nde yaptığı evinde, hayvanlarım otlatıp onlarla ilgilenmektedir. Yaz-kış hayvanlarım en iyi şekilde beslemektedir. Özellikle kışın en çetin günlerinde bile hayvanlar besili olmaktadır. Bu durum babası Kureyş'in dikkatini çeker ve "Hele bir bahayım, kışın ortasında hayvanlara ne yediriyor?" diyerek, hayvanların bulunduğu yere gelir. Bu sırada Şah Haydar, elindeki çubuğunu kuru meşe ağaçlarına dokundurmaktadır. Çubuğun değdiği her ağaç yeşermekte ve hayvanlar da bu taze yaprak ve sürgünleri yemektedir.

Kureyş Baba, sessizce geri dönmek ister. Ancak, o sırada bir keçi aksırmaya başlar. Şah Haydar ise keçiye dönerek, "Ne oldu? Babam Derviş Kureyş'i mi (Mahmud'u mu) gördün ki bu kadar hapşırırsın?" der ve arkasına baktığında,kendisine görünmeden gitmeye çalışan babasını görür. Babasına ismi (ve lakabı) ile hitap ettiği için çok utanır ve mahcubiyetinden dolayı Düzgünbaba Dağı denilen tepeye çıkar.
Rivayet olunur ki; Şah Haydar, babasına ismen hitap ettiği için kaçtığı zaman, ayağında kışın karda giyilen hedik veya lekan varmış. Bu hediklerle Zergovit Tepesi'nden Düzgünbaba Tepesi'ne kadar (takriben beş kilometre) üç adım atmış ve bastığı her yerde hedikler tasa iz bırakmış olup, bu izler hala durmaktadır. İki tanesi (bazılarına göre atma ait olanları), (40 gün süreyle) çile doldurmak için yaşamaya başladığı "Çele" ismi verilen mağaranın içindedir.

Burada yaşamaya başlayan Şah Haydar'ın bir iki gündür eve gelmemesinden şüphelenen annesi, durumu babasına bildirir. Kureyş Baba, müritlerinden bazılarım onu aramaya ve durumunu öğrenmeye gönderir. Müritler, onu 2100 metre yükseklikteki bu tepede bir mağarada bulurlar ve durumunun iyi olduğunu öğrendikten sonra tekrar Zeve'ye dönerler. Babasına "Durumu düzgündü, merak edilecek bir şey yok.Selam ve hürmet eder, ellerinizden öper."derler. Bu "durumu düzgündü" sözü dilden dile dolaşır ve asıl adı Şah Haydar olan bu zata, artık bir süre sonra Düzgün Baba olarak bir isim atfedilir. O günden bu güne Düzgün Baba olarak söylene gelir.



Düzgün Baba ziyaret yeri ve kimler tarafından ziyaret edildiği ve bu konuda yapılan diğer araştırmalar için Nazımiye Belediyesi 'nin wep sayfasına bakınız

7 okur dedi ki:

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Halk arasındaki bu söylenceleri bir kitap hâline getirmek lazım. Kim bilir belki bu size nasip olur 3K.

iltiriş dedi ki...

düşüncelerin için Sağolasın Recep Hilmi kardeşim ama beni aşar bu konu

Geyik Mühendisi dedi ki...

ozamanlar saygı böyle bir şeymiş demekki...

Okyanu∫takί rüzgar ~ dedi ki...

Tuhaf =)

Adam kendisini gitmiş bir mağraya kapatmış..

Şimdi coğu genç saygıdan bi haber..

Anneyi babaya saygıyı gec cünkü onlar arsız olmuş iyice arkadaşlarına saygıları yok

Onlardan olmamak için cok cabalıyorum.

sessizgemiler dedi ki...

keşke efsaneler deılde gercek olsaydı.şuan bızde o efsane ıcındekıler gıbı yaşayabılseydık.örf adet saygı sevgı kaybolmasaydı.....

sessizgemiler dedi ki...

keşke efsaneler deılde gercek olsaydı.şuan bızde o efsane ıcındekıler gıbı yaşayabılseydık.örf adet saygı sevgı kaybolmasaydı.....

Adsız dedi ki...

tuncelide düzgün baba dagına çıkarsanız bunun efsane olmadgnı her şekilde hissedersiniz dört üstünd eot bitmiş yemyeşil kayalar bunun sahitleridir...

Yorum Gönder